27 Ocak 2009 Salı

14 yıl ! e bizimde az kalmış hani...

geçen yaz 8 ay kadar ara verdiler :)) onu saymazsak 14 yıldır evli bu arkadaşlar...
14. yıllarını bizim evde tasdik ettik, takdir ettik, kutladık :)
Eeee bizde 10'uncu senemizdeyiz hani, az diil...

güloşumun çiçeğide var kıpppkırmızı :)


beyim yeşil izmir'in katkılarıyla fasıl olayına girmiş :)


makine hızıma yetişememiş. Fondip yapmışım :)


Romantiiik .....

Kızlar da meşhur pijama partilerini yaptılar doya doya...
Bu Cumartesi gecesi işte böyle geçti...
Bizim hafta sonlarımız genellikle böyle geçiyo, ama bu kadar romantik ve sakin diil...
Genellikle birbirimizi şikayet ederiz :))
hafta içi yaşanan tartışmalar, küslükler, masaya yatırılır, tartışılır, arada sinirlenilir, ağlanır :)
ama hep tatlıya bağlanır...
biz böyle bir dörtlüyüz... evliliği çözmeye çalışırız, kadınları , erkekleri tartışırız,
kadınlar ne ister? erkekler ne veremez :)))
tabiiki genellikle kadın zekası ve dayanışması olayı 1-0 kadınların lehine bitirir :)
ama çoook güleriz, çok eğleniriz...
kadını, erkeği çözemiyeceğimizi biliriz
kimseyi değiştiremiyeceğimizi de...
Ama rahatlarız, relax oluruz
Bekleriz....

yemekteyiz haltetmiş :)

Pijamalı, kalpli çoraplı ama kokoş garsonumuz siparişimizi aldı....

Adüsyona yazdı ve bi sofra kurdu ki yemekteyiz'dekileri çatlatır...
Afferin güzel kızım. Bi gün 'evinin kadını, çocuklarının anası' olmayı seçersen
annen gibi fast food'çu olma :))


yumurtanın servisine dikkat çekerim :)
kızarmış ekmeğimiz, tavuğumuz ve üzüm, ketçap eşliğinde servis edildi :))
fakat peçete kağıttı, olamıııış :((

20 Ocak 2009 Salı

mim, mim olalı....


mim mim olalı böyle karışıklık görmedi :)))
ayça böcümün annesi cağlayan mimlemişti beni: "aç bakiim görücem çantanı" demişti
ama ben çantanın halini bildiğimden cesaret edemiyodum dökmeye içini
baktım ki ne telefonu bulabiliyorum, ne anahtarları
"dök bana içini sevgili çanta" dedim veeeee
sonuç fotodaki gibi :))
görüldüğü üzre tepeciğin görünmeyen bir alt katmanı mevcut
orda da çeşitli boncuklar, burun damlası kapağı, otellerde bulunan mini dikiş seti vs çıktı
böylece çanta toplanmış, fişler çöpe atılmış, tokalar kafaya takılmış, kayıp kartvizit bulunmuş oldu..
teşekkürler çağlayancım...
mutfak mimi yaparmısın bana? toplanmış olur bu bahaneyle :)))

19 Ocak 2009 Pazartesi

2 yaş kız anneleri huuuuu!

Sevgili 2 yaş anneleri,
Sevgili sabır taşları.....
Belki biraz moral olur diye düşünerek,
5 yaş anneliğimden kesitler sunarım.buyrunuz:
Kızınız 5 yaşına gelince;
Pijamasını kendi giyip, yatağında yanlız uyuycak.
Tuvalete kendi gidip, canı isterse kendi kalkıcak, canı isterse "anne bittiiiii" diye sizi çağırıcak.
Gece yatıp, sabah uyanıcak gece süt, su, çiş vs... nedenlerle uykusunu bölmiycek.
Sürekli kucağında taşıdığı,gece beraber yattığı köpek, bebek sizinki neyse, onu bırakmıycak (bkz. fotodaki: Biber. manevi köpeğimiz, canlı gibi. ayrı bir post konusu olur)
Saçı hep açık olsun istiycek, özellikle okula giderken.
Buğra'nın mavi gözlerini, Çağatay'ın gömleklerini beğenicek.
Barbie'lerini öpüştürücek.
Tv'de öpüşenleri görünce "ayyy iğreeenç" diycek.
Giyinirken "Baba yaaa, bakma!" diycek.
Sizin yaşlanıp ölmenizden korkucak, fikre alışana kadar ağlıycak.
Her gün, eve bi kedi veya köpek almanız için hayal kurucak.
Yetenekleri ortaya çıkmaya başlıycak, ya çok iyi resim yaptığını, ya müzik kulağının iyi olduğunu, ya da harfleri birleştirip kelime yapabildiğini görüceksiniz.
Çıkan dişi gözükmesin diye ağzı kapalı poz vericek (karizmaya önem vermeye başlıycak)
çok çok çok konuşucak.
çok çok çok sarılıcak, sevicek, gülücek, eskisinden çok daha az ağlıycak,
kesinlikle öğretmen olmak istiycek, sebepleri hep komik olucak. Ör:"Çocuklaaar sıra olalııım" demek için...
enerji'den, dünya'dan, suların azalmasından bahsedicek.ağzınız açık kalıcak :)
"Anneee! iyiki beni ingilizce bi anne doğurmamış" diycek :)) sizden memnuniyetini göstericek...
gerçekten büyüycek, sohbet edicek, çok çok çok kolaylaşıcak...
azcık sabredin, ama 2'nin tadını çıkarın.Bi daha 2 olmıycak. çoook özliyceksiniz...

money money money....

must be funny

in the rich man's world...

money money money

always sunny

in the rich man's world :))

MAMMA MİA............

14 Ocak 2009 Çarşamba

sayin koçaslanli sobasını kurdu :))

Efeniiim Sayin Koçaslanli kafasına koydu ve yaptı
Stüdyosuna sobasını kurdu :)
Misafir ağırladı, kestaneler yaptı, bi kurdeleli açılış yapmadığı kaldı :)
İşin ilginci dükkana kim girse, hasretle sobaya ellerini uzattı
eski anılarını anlattı, hattaa eminim bi kısmı evine soba kurmaya bile kalkmıştır....


..... ve gelelim yeni maceramıza:
yılbaşında Öyküşe gelen inşaat setinin başına geçtik ailecek
gerçekten harika bi şey,
minicik tuğlalar var, küçük bir kapta harç karıyosun (o da hazır toz, suyla karıştıryosun)
mala'sı bile orjinalinin minyatürü...
bayıldık geçtik başına
Maksat öykü eğlensin, öğrensin, el becerisi gelişsin dimi???
amaaaa tabii ki bizim bir Koçaslanlımiz var :))
beyim hemen harcını kardı
kafasında bir model belirledi başladı tuğla örmeye
öyküşüm sadece tuğla uzatıyo
çünkü babası dünyadan kopmuş tuğla örüyo...
derken...
yarıda sıkıldı tabii, öyle ince işlere gelemez
boncuk dizer gibi :)
daha ev yarım çatısı yok, "ben köpeğe klübe yapıcam" dedi :)
"ya ne klübesi, daha çatımız yok!"
"o zaman çitleri yapıcam"
"ya çatıyı yapsana öncee! çatısız ev mi olur?"
başladık biz didişmeye :)
o diyo ki düz teras olsun, ben diyorum çatı olsun,
sanki oturucaz evde :) "kapı içeri mi açılsın dışarı mı" tartışmasındayız:)
Öyküşün uykusu geldi tabii,
bizi masada bıraktı babasının köşesini kaptı tv başında keyif yaptı
bizde yarım yamalak yapabildiğimiz kadar yaptık
işte evimiz:
kapı dışarı açılıyo :)))


gördün mü 31 oldum :)

hee bu arada
iyiki doğdum
gördün mü 31 oldum!
özgürüm kanatlandım,
durmadım ayaklandım koşup ilerliyorum ...

Kalamam hayatın köşesinde
O zaman neşesi neresinde
Koysalar önüme bariyerde
Çocukta yaparım kariyer de :)))

artık profil resmimi değiştirme zamanım geldi
ahhh sevgili 30, senden ayrılmak zor olucak :))

2009! bekleme yapmaaa....

2009! bekleme yapmaa....
2009! sağdan git, cüzdan bulursun...
2009! senin babanı da sevmezdim sütoğlan... nidalarıyla başladığım 2009 serüveni
neyse ki ilk günlerdeki gibi çalkantılı devam etmiyo...
2009'a hızlı bir giriş yapıp duvara tosladıktan 1 hafta sonra 8 ocak'ta doğum günüm sebebi ile
bir heyecan, bir ümit başgösterdi...
daha sabah bilgisayarımı açtığımda aldığım mailler, feysbuk duvarıma yazılmış o güzel doğum günü kutlamaları "yaa du bakalım fena da diilsin galiba 2009" diye düşünmeme sebep oldu :)
akşama tüm ailenin işbirliğiyle hazırlanan süpriz doğumgünü partisi,
hafta içi hafta içi, bu soğukta, yağmur çamur, grip mrip dinlemeden hepsinin toplaşması,
güzel dilekler,güzel hediyeler,
sıcak sohbetler, dertleşmeler,
kardeşimin olumlu geçen iş görüşmesi,
tekrar süpriz ofis parti,
gene güzel dilekler, güzel hediyeler,
kız arkadaş buluşması,
gene sıcak sohbetler,dertleşmeler...
motivem motive oldu :)
2009 kankim oldu :)
Gökçeciim yeni bir yıl, yeni bir iş, yeni bir aşk hepsi beraber gelirmiş mesela :))

5 Ocak 2009 Pazartesi

2009; seni gözüm tutmadı...


ah 2008 ah... nasıl bırakıp gittin beni?
yılbaşından bir hafta sonra doğduğumdan yeni yılımla yeni yaşım birlikte gelir...
2008'imle 30'um birlikte elele neşe içinde gelmişlerdi
ve harika bir yıl yaşattılar bana
teşekkür ediyorum...
2 keskin viraj aldım öncelikle
1: iyi bir iş buldum işimi yaptım, iyi yaptım, övgü aldım.... tadına doyulmaz!
2: okullu oldum yeniden... bu sefer yapıcam!
kızımı 5 yaşında gördüm. sabırı, paylaşmayı, dinlemeyi, cesareti, aile sevgisini öğrendiğini gördüm gururlandım...
babamın yaşlandığını gördüm. onunla geçirdiğim her anın kıymetli olduğunu anladığıma mutlu oldum... tadını çıkarmaya başladım.
bir yazlık tuttuk.yazın her akşam deniz kokusu aldım, salıncağımda dinlendim, hafta sonu partilerinde eğlendim.
akrabalarımla daha sık görüşmeye başladım.dayılarımla sıkça telefonlaşmaya başladım.newyorktaki kuzenimle hergün mesajlaşmaya....
30 yaşın insanı daha olgun , hayatta arayışlar içinde olan, daha bilgili ve özgüven sahibi yaptığını gördüm...
çekirdek ailemizin sevgi dolu olduğunu, her fırsatta birbirimize sarılıp 'seni seviyorum' dediğimizi gördüm.huzur buldum...
hep mi iyiydi? yoooo...
iş yeri entrikalarıyla tanıştım
senin fikrine burun kıvıran adamın, aynı fikri alıp kendi fikriymiş gibi satmasını gördüm :)
20 yıldır idare ettiğim arkadaşımın nankörlüğünü gördüm. hiç yapmadığım bişey yaptım ve ondan vazgeçtim...
iş kadını olunca, kızımı sıcacık yatağında uyurken bırakıp servise yetişme telaşıyla tanıştım.sevmedim...
evliliğimizin 10. yılında kocamı kıskandım.bunun heyecanlı ve tutkulu bişey olduğunu sanırdım.hiççççç sevmedim!
ama bunlar nedense 2009 un gelişine yakın geldiler bana...
israil'i
ermeni sorununu,
yılbaşı gecesi doğalgazdan ölen çocuklar için
'ama belden yukarıları çıplaktı' diyen doğalgaz başkanını söylememe gerek var mı?...
işte bu yüzden 2009'u pek gözüm tutmadı.
ey 2009! ben fazla kalmıycam.bi arkaaaşa bakıp çıkcam... ne halin varsa gör!!!!
ben 2010'u umutla bekliycem...