Sonraki 24'ler biraz Belgin Doruk havasında, biraz Heidi, çokça ıp tıs ıp tıs geçti.
Ve tatil bitti.
Benim koltuğa iki karpuz sığmadığından, bir yandan yazlık yerleştirmek,
bir yandan ofis heyecanı, bir yandan okuma bayramı, karne günü derken blog yine ağladı :)
Bir de baktım, çok 24 geçmiş...
Şimdi aşağıdaki gölgelerimize baktım da kızımla, bu 24'ler akıp giderken,
boyu boyuma hızla yaklaşır olmuş...
Gece yanımıza gelmez olmuş. Babasının dizine yattığında ayağı koltuğa sığmaz olmuş.
Akşamları hatır sorar olmuş...
"işin nasıl anne? müşteri geliyomu?" :)
"kendini vuran kadın değil o anne! Beşir Beşir..." diye dizilere ortak olur olmuş :)
Pocahontas'ım benimm.
Özledim bak şimdi :)