14 Ekim 2008 Salı

TERLİK...


Efendiiim....

pek sevmeme ve hatta becermeme rağmen, dikiş nakış, el işi vs. ile liseden beri

uzağız. Bir ara takı tasarımı yaptım ama yaaa.... unutmuşum.

neyse dün akşam, kızıma yeni aldığımız terliklerin arkasına polardan lastik yaptım.

ayağında biraz daha uzunn tutsun diye :)

yerimden kalkmaya üşendiğimden ceple çektiğim fotoları ekliyorum.idare ediniz...
Yürürkende daha rahat ediyor.tavsiye ederim...

8 Ekim 2008 Çarşamba

DOKTORA GİDİYORUZ.....

meleğimi buakşam doktora götürücez. arada bir diz ağrıları oluyor. sık olmasada ve çok sürmesede kafamızı kurcalıyor. bazı can sıkıcı tahminlerden sonra, en temizi doktora gitmek dedik, gidiyoruz akşam. heralde birtakım tahlillerden sonra içimizi ferahlatan sonuçları alırız.
hayırlısı....

GÜZEL Dİ....

Ailelerimizle geçirmediğimiz.büyüklerin elini öpmeye gitmediğimiz ilk bayramımız.
ananem ve dedem vefat ettikten sonra,
kayınpederim esas alemi seçip o da gittikten sonra,
dayımlar bodruma temelli yerleştikten sonra,
pekde eskisi gibi geçmiyo ya...
neyse yola çıktık.

korkulan olmadı... oldukça kapalı ve yağışlı günlerin ardından korkarak gittiğimiz, ama her olasılığa karşı kendimizi 'amaaan... naapalım hava kötü olursa, bol bol kitap okur, laflarız, uyuruz' diyerek telkin ettiğimiz yolculuğumuzun sonunda, harika bir hava, pırıl pırıl bir deniz ve bodrum gün batımı ile karşılaştık.
(yoruldum yazarken.ahmet altan'ın 9 satırlık cümleleri gibi oldu)

hepimizin arkadaşı vardı.ne güzel.
kızım arkadaşı deniz'le
ben güloş'la
serhat'ta metin arkadaşıyla
ve tabiiki arada hep beraber ailecek harika bir tatil geçirdik...


güzel kızımla hasret giderdik.bol bol kucak kucağa...
havuz sonrası ısınmak için her kucağıma yattığında, aslında güneşten ısınmış olduğum için dondum ama genede anın tadını çıkarmaya çalıştım. doya doya sarıldım minnoşuma.
ısıttım kuzumu...


canlarım çok eğleniyolar.adrenalinden pek hoşlanmayan ben güneşte havlularını ısıtıp,onları izlemeyi tercih ettim...


tabiiki kız arkadaşla yapılan dedikodunun tadına doyum olmaz...


... ve tabiiki beyimle bir günatımı hatırası anılarımızda yer almalı.

6 Ekim 2008 Pazartesi

ŞEHİTLER ÖLÜR...



Bu gün iş başı yaptım. Enfes Bodrum tatilinden bahsetmeyi umarken, gazete ve internet haberlerine kayıtsız kalmak mümkün değil.Sabahtan beri gözüm yaşlı. Hiç keyfim yok.
Bitsin artık bu illet ....


Ya o sarışın, mavi gözü melek 'Edin' çocukları.

Bir babanın 3 çocuğunu alıp, sadece onları mutlu etmek için yaptığı kamp çadırı macerasının feci şekilde son bulması... Kahretti beni yaa. Hep gözümün önünde o babanın çaresizliği... çocukların korkusu. Ben iflah olmam bugün :(